Türkiye, Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cesedi bulunan Narin Güran cinayetini konuşurken, Cumhuriyet müellifi Barış Terkoğlu, İstanbul’da 8 yaşındaki çocuğun uğradığı cinsel istismar olayının akabinde dava sürecinde yaşanan tuhaflıkları anlattı. Komşusunun çocuğuna cinsel içerikli manzaralar izleten ve istismar eden M.G.’nin, tutuklandıktan sonra hür kaldığını anlatan Terkoğlu, MHP’de kritik vazifede olan bir ismin kardeşinin mağdur aileyi tehdit ederek davadan vazgeçirdiğini tez etti.
Barış Terkoğlu, “Çocuk çığlıklarını nasıl boğuyorlar” başlıklı yazısına, “El küçük, vücut küçük, elbette çığlık da küçük. Güçlü adamlar kolaylıkla boğuyorlar” diye başlayarak, şunları anlattı:
“1 Nisan 2022 akşamı küçük A. 8 yaşındaydı. Ailesiyle Büyükçekmece’de yaşıyordu. Yan evlerinde Z. isimli arkadaşı vardı. O akşam A., Z’lerin meskenlerine gitmişti. Lakin A. ağlayarak geri döndü. Annesine yaşadıklarını anlattı. Söylediğine nazaran, arkadaşı Z’nin babası M.G., onu yatak odasına götürmüş, telefondan cinsel içerikli imaj izletmiş… Üstelik bunlar birinci defa de yaşanmamıştı. A. bu defa yüreğini toplayıp ailesine anlatmıştı.
Anne N. çocuk ofis amirliğine gitti. A’nın uzman eşliğinde tabiri alındı. M.G. polis merkezine getirildi. ‘Eğitimci olarak ruhsal danışmanlık yapıyorum’ diye verdiği sözde suçlamaları reddetti. Hatta A’yı suçladı.
Oysa A’yı ayrıntılı bir formda dinleyen isimli görüşmeci uzman, A’nın hayal görmediği istikametinde rapor vermişti: ‘İfadenin geçerli ve muteber olduğu kanaatine varılmıştır.”
M.G.’nin tutuklandığını, kakkında ‘çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan iddianame hazırlandığını ve Aile Bakanlığı’nın da davaya müdahil olduğunu belirten Terkoğlu, bu etaptan sonra bir dizi tuhaflık yaşanmaya başladığını kaydederek, şunları yazdı:
“Önce anne şikâyetini geri çekti. Sonra M.G. tahliye edildi. Mahkemenin başkanı değişti. Yerine gelen lider izindeyken savcının ceza talep eden mütalaasına karşın, M.G. hakkında beraat kararı çıktı. Dosya hala İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’nde.”
“Dosyayı birinci incelediğimde bu kadar şeyden sonra annenin şikâyetini neden geri çektiğini, neler yaşandığını merak etmiştim” diyen Terkoğlu, geçen pazartesi anne N. ile buluşup onu dinlediğinde taşların yerine oturduğunu söyledi. “Dosyanın kapatılmasında kritik işi H.E. yapmıştı” diyen Terkoğlu, şöyle devam etti:
“H.E., Ergenekon kumpasında yargılanmış bir işadamıydı. Tıpkı vakitte MHP’de kritik vazifede olan, sık sık televizyonlarda görünen bir ismin kardeşiydi. M.G., kendisini devlette, yargıda hatta Cumhurbaşkanlığı’nda eli kolu olan biri olarak tanıtıyordu. Konuştuğum kimi hukukçular nitekim de temaslarıyla birtakım belgeleri takip ettiğini anlatıyor.
Peki H.E., küçük A’nın belgesiyle neden ilgilendi? Bu sorunun karşılığını da buldum. H.E’nin sevgilisi, sanık M.G’nin kız kardeşiydi.
H.E. evvel küçük A’nın ailesini araştırdı. Baba emekli bir asker, anne kontratlı öğretmendi. Atatürkçü bir aileydi. Anne fotoğraf yapıyordu. Anneye toplumsal medyadan bildiri attı. Fotoğraflarını satın almak istediğini söyledi. Atölyesine gitti.
H.E’nin aileye inanç telkin etmesi sıkıntı olmadı. Anne, H.E’nin konuşturmasıyla neler yaşadıklarını anlattı. H.E. imajda A’ya yaşatılanların hesabını soracağını söylüyordu. Bir anda davayı sahiplenmişti. Sık sık aileyle görüşüyor, türel yol gösteriyor, akıl veriyordu.
Bir dönüm noktası yaşandı. Birinci duruşmadan kısa müddet evvel anneye tuhaf bir fikir verdi. Bu evraktan bir şey çıkmayacağını, lakin M.G’yi dışarı çıkarıp kendisinin cezalandıracağını, bunun için ailenin şikâyetini geri çekmesi gerektiğini söyledi. Aile bunu kabul etmedi. Bu sefer başka kademeye geçildi. İkinci duruşmadan evvel, M.G’nin oğlunun bir silah aldığını, babasının intikamını aileden alacağını öğrendiğini söyledi. Bu aslında örtülü bir tehditti. Anne bu defa korkarak H.E’nin kelamını dinledi, şikâyetini geri çekti.”
Yazının tamamını okumak için